Boğaziçililerden “BUmerang” gibi roket!
Avrupa’nın en büyük havalimanı olması beklenen İGA İstanbul Yeni Havalimanı alanında 20-23 Eylül 2018 tarihleri arasında gerçekleşecek TEKNOFEST İSTANBUL Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali, Türkiye’nin yerli teknoloji hamlesini gerçekleştirmesi ve teknoloji üreten bir topluma dönüşmesi temel hedefiyle pek çok farklı kategoride yarışmaya ev sahipliği yapacak.
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) liderliğinde düzenlenen ve sponsorları arasında Boğaziçi Üniversitesi’nin de yer aldığı festivalin en önemli ayağını teknoloji yarışmaları oluşturuyor. Havacılıktan otomotive, su altı araçlarından otonom araçlara uzanan geniş bir spektrumda düzenlenen teknoloji yarışmaları ile Türkiye’de gençlerin teknoloji üretme ve geliştirme konusuna ilgilerini artırmak ve bu alanda çalışan gençlerin desteklenmesi hedefleniyor.
Bu yarışmalardan biri de öğrencilerin uzay teknolojileri alanına ilgilerini arttırarak kabiliyetlerini geliştirmeyi amaçlayan Roket Yarışması. Bu kategoride yarışmanın iddialı adayları arasında Boğaziçi Üniversitesi BUmerang Takımı da yer alıyor.
Roket yarışmasında temel amaç takımın tasarladığı ve ürettiği bir roketin minimum 4 kilogramlık bir “faydalı yük”ü alçak irtifa kategorisinde 1500 metre, yüksek irtifa kategorisinde ise 3000 metreye çıkarması. Hedeflenen irtifaya ulaştıktan sonra ise amaç, yeryüzüne inerken herhangi bir hasar yaşamadan hem roketi hem de roketten ayrılmış faydalı yükü yere indirmesi.
Yarışmaya katılan Boğaziçi Üniversitesi BUmerang Ekibi, Enes Oğuz İskender (Makine Mühendisliği 3. Sınıf öğrencisi ve Bumerang Takım Kaptanı), Emre Ersöz (Makine Mühendisliği 3. Sınıf öğrencisi), Onat Baloğlu (Elektrik-Elektronik Mühendisliği 3. Sınıf öğrencisi), Sena Göcekli (Makine Mühendisliği 3.sınıf öğrencisi), Tuğrul Tamer Coşkun (Makine Mühendisliği 3.sınıf öğrencisi) Aytekin Yenilmez (Makine Mühendisliği 3.sınıf öğrencisi) ve İbrahim Safa Uç’tan (Makine Mühendisliği 3.sınıf öğrencisi) oluşuyor.
Takım üyeleri yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiklerini şöyle anlattılar:
‘’BUmerang takımı olarak çoğunluğumuz Makina Mühendisliği öğrencisi, bir arkadaşımız da Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğrencisi. Boğaziçi Üniversitesi’nin isminde teknik kelimesi olmasa da eğitiminde teknik bilgi var. Öte yandan da derslerin içeriği çok teorik, bu yüzden teorik donanımımızı pratiğe geçirmek isterken Tekno Fest yarışması gibi bir fırsat karşımıza çıktı. Artık okulda öğrendiklerimizi kağıt üstünden gerçek hayata geçirme şansımız olacağını düşündük. Bu sayede bilgimizi pratiğe döküp hem kendimizi denemek hem de sanılanın aksine Boğaziçi Üniversitesi eğitiminin hem AR-GE hem mühendislik anlamında gayet yeterli olduğunu göstermek istedik. Ayrıca Boğaziçi Üniversitesi teknik bilginin yanında bir iş için spesifik bir bilgi vermese bile buna nasıl ulaşılacağını öğretiyor. Biz bu ekolün sadece lafta olmadığını göstermek amacıyla da takımımızı kurduk. Danışmanımız ise Makina Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Murat Çelik hocamız oldu. Kendisi de Havacılık ve Uzay Mühendisliği alanında uzman bir isimdir’’.
Takımın öngördüğü roket tasarımı 20-+2 kilogramlık 2,5 metrelik bir gövdeden oluşacak ve içinde ek olarak bilimsel bir amaca hizmet edecek en az 4 kg’lık bir faydalı yükü barındırarak yüksek irtifaya ulaşacak.
Ekip, fırlattıkları roketin bir bumerang gibi hedefine ulaşıp sağlıklı bir şekilde geri döneceğine inandıkları için roketlerinin adını “BUmerang” seçmişler.
BUmerang Takımı üyeleri projelerine dair şu bilgileri verdi:
‘’Faydalı yük dediğimiz şey bir insan veya bir robot sistemi gibi başka bir şey de olabilir. Yükün bu aşamada herhangi bir niteliği olması gerekmiyor ancak ağırlığı önemli. Biz yüke gerekli sensörleri yerleştireceğiz ve aynı zamanda roket ile birlikte yere doğru ve hasarsız bir şekilde inmesini de sağlayacağız. Roketin üzerinde çok hasar olmaması, faydalı yükün de yere doğru şekilde indirilmesi gibi şartlar söz konusu yarışmada. Roketi çok hafif bir malzeme türü olan kompozitten yapmayı planlıyoruz. Böylelikle kütle azaldıkça daha az enerjiyle hedefe ulaşabileceğiz ya da faydalı yük kütlesini değişen kütle miktarı kadar arttırabileceğiz.
Seçtiğimiz motorun yanma süresi 4 saniyeye yakın, bir başka deyişle motorun 4 saniye içinde roketi maksimum hızına ulaştırmasını planlıyoruz. En yüksek irtifa noktasına ise ~24 saniyede ulaşmayı hedefliyoruz. Roketin maksimum hızı ise yaklaşık 280m/s (~1000 km/saat) olacak.
3 km irtifa noktasına ulaştıktan sonra roketin inişi kritik önem taşıyor. Belli bir yüksekliğe kadar kademeli biçimde iki ayrı paraşütle iniş yapılacak ve iniş yaparken roketin hasarsız biçimde yere indirilmesi de projenin başarısını belirleyecek. Bu aşamada bir kurtarma ekibimiz olacak, roketi indirdikten sonra devreye girecekler’’.
İlk defa bu kapsamda bir ulusal yarışmaya katılacak olan Boğaziçililer, Boğaziçi Üniversitesi’nde roket projesinin ilk kez geliştirildiğine dikkat çekerek, yarışmaya dair motivasyonları şöyle ifade ediyorlar:
‘’Biz burada kendi alanlarımıza dair bilgileri gerçekten çok iyi öğreniyoruz. Eğitimimize ve hocalarımıza güveniyoruz. Bir proje yaptığımızda o konuda gerçekten neyin kritik olup olmadığını çözümlüyoruz. Makine Mühendisliği Bölümü’nde hocalarımızın bize asıl olarak vermek istedikleri şey “mühendislik içgüdüsü”. Bir problemi nasıl çözeriz, işlerimizi nasıl tasarlarız vb konularda yetkinleşiyoruz. Gerek Makina’da gerekse Elektrik Elektronik Mühendisliği’nde benzer bir durum geçerli. Örneğin derste bir elektrik devresi kağıt üstünde çalışıyor olabilir ancak sıcaklıkla da değişebilir. Bu durumda mühendislik o an orada o problemi çözmek anlamına gelir. Bunu yapma heyecanını hepimiz duyuyoruz’’.
Ticari Roket Motorlu Alçak İrtifa Kategorisi ve Ticari Roket Motorlu Yüksek İrtifa Kategorisi olmak üzere iki ayrı kategoride düzenlenecek yarışmada birincilik ödülü 40 Bin TL, ikincilik ödülü 30 Bin TL, üçüncülük ödülü ise 20 Bin TL olarak belirlendi.
Haber: Kurumsal İletişim Ofisi
Fotoğraflar: Kenan Özcan