İnsan Kaynaklarının Deneyimli İsminden Yeni Boğaziçililere Tavsiyeler

“Üniversiteyi Tanıma Dersleri”nin ilk gününde yeni Boğaziçililerle buluşan isimlerden biri de Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü 1995 yılı mezunu yönetici, yazar ve danışman İdil Türkmenoğlu oldu. “Geleceğin Mezunları Olarak BÜ Öğrencileri” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Türkmenoğlu, “Boğaziçi Üniversitesi’nde geçireceğiniz hiçbir dakika boşa değil. 15-20 sene sonra Türkiye’yi birlikte yönettiğiniz insanlarla burada karşılaşacaksınız,” diyerek öğrencilere seslendi.

Uzun yıllar insan kaynakları yöneticiliği yapan ve halen Boğaziçi’nde dersler vermekte olan İdil Türkmenoğlu’nun (BÜ’95), iş hayatındaki deneyimlerini ve Boğaziçili mezun olmanın farklarını anlattığı sunumuna 700’ü aşkın yeni Boğaziçili katıldı. Sözlerine “Kariyeriniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden birini yaptınız. İlk günden itibaren bunu kutlayın ve Boğaziçi’nde geçireceğiniz her anın keyfine varın,” ifadeleriyle başlayan Türkmenoğlu, öğrencilere üniversite hayatlarını verimli değerlendirmelerine yönelik önemli ipuçları verdi. İdil Türkmenoğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“1863’ten beri yaşayan bir öğrenme kültürünün içine girdiniz”

“Boğaziçi’nden her şeyi bilerek mezun olmayız ama merak etme, hikâyeleri birbirine bağlama ve daha büyük hikâyeler yaratma motivasyonuyla mezun oluruz. 25 yılda on binlerce insanla mülakat yaptım ve bir Boğaziçi mezunuyla diğer okulların mezunlarının farklarını çok iyi gördüm. 150 yılı aşkın bir öğrenme kültürünün içinde okuyacaksınız ve hangi bölümde okursanız okuyun bu kültür size de geçecek.”

“Kötü haber: Dışarısı Boğaziçi gibi değil!”

“Hayatınızın hiçbir döneminde bu kadar çok akıllı insanla aynı çevreyi paylaşmayacaksınız. Burada öğrenciye güvenen ve insan odaklı bir ortam göreceksiniz ve her yeri böyle sanacaksınız. Kötü haber ise dışarısı böyle değil, ama bunu ancak mezun olduktan sonra fark edeceksiniz. O yüzden bu günleri çok iyi değerlendirin.”

“Kulüplerde ikinci bir eğitim alacaksınız”

“Mutlaka bir kulüpte, koroda ya da toplulukta yer alın. Oralarda inanılmaz şeyler öğreneceksiniz ve adeta ikinci bir eğitim alacaksınız. Bana kalırsa bir tane İşletme ve Ekonomi Kulübü (BUİK), Mühendislik Kulübü (ENSO), Müzik Kulübü (BÜMK), Spor Kurulu (SK) ve Tiyatro Kulübü (BÜO) gibi geleneksel ve en çok bölümden öğrenci alan ana akım kulüpte bir tane de ilgi alanınıza göre seçeceğiniz bir kulüpte yer alın. Hep aynı insanlarla takılmayın, farklı etkinliklere katılın ve para değil deneyim kazanmak için ne iş olursa olsun staj yapın ya da yarı zamanlı bir işte çalışın, bunun için son sınıfı beklemeyin.”

“Boğaziçi’nin farklarından biri de çok sayıda seçmeli ders seçeneği sunması. Ben 25 yıl önce bile caz tarihinden siyasal iletişime, Rusçadan sanat derslerine çok farklı alanlardan dersler aldım. Bugünün dünyasında bir alanda uzman olmak kadar her şeyden biraz bilmek de önemli. Boğaziçi size bu fırsatı sunuyor. İyi ki yapmışım dediğim bir şey varsa ortalamamı yükseltmek için değil, ilgilendiğim için seçmeli dersleri almış olmam.”

“Geleceğin yükselen alanı insan kaynakları”

“Uzaktan çalışmayla birlikte herkes eşitlendi ve her bir çalışanın tek tek değerini ortaya çıkarmak, uzaktan onu işe bağlayabilmek çok önemli hale geldi. Bence yeni dönemin parlayan mesleklerinden biri insan kaynakları olacak. İşletme Bölümü’nde okuyacaklar için özellikle Psikoloji ile çift ana dal yapmalarını öneririm ki hangi işi yaparsanız çok işinize yarayacaktır.”