Prof. Dr. Tomris Makinacı Özben (BÜ ’74): ‘’Boğaziçi’nde aldığımız geniş vizyonlu disiplinlerarası eğitim bizi dünyayla yakınlaştırdı’’

Türkiye’nin biyokimya alanında giderek artan bilgi birikiminin evrenselleşmesi ve Türkiye’de yapılan çalışmaların uluslararası platformlarda temsil edilmesi konusunda önemli çalışmalarda bulunan Prof. Dr. Tomris Makinacı Özben (BÜ’74), 46 yıla uzanan meslek yaşamını, üniversite döneminde edindiği tecrübeler ve kazanımların hayatını nasıl şekillendirdiğini, bilimsel araştırmaya olan bitimsiz merakını anlattı.

Türkiye’nin biyokimya alanında giderek artan bilgi birikiminin evrenselleşmesi ve Türkiye’de  yapılan çalışmaların uluslararası platformlarda temsil edilmesi konusunda önemli çalışmalarda bulunan Prof. Dr. Tomris Makinacı Özben (BÜ’74), Avrupa Klinik Kimya ve Tıbbi Laboratuvarlar Federasyonu (EFLM) Başkanlığı’na seçildi. Özben bu görevi 2026 yılına dek sürdürecek.

Antalya Akdeniz Üniversitesi'nde 1983 yılından beri öğretim üyesi olan ve bu süreçte Rektör Yardımcılığı da olmak üzere birçok idari görevde bulunan Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tomris Makinacı Özben, ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil eden bilim insanlarından biri.  İtalya ve Zimbabwe’de çeşitli üniversitelerde doktora programlarında görev yapan ve halen Avrupa Klinik Kimya ve Tıbbi Laboratuvarlar Federasyonu (EFLM) Başkanlığı görevini sürdüren Prof. Dr. Özben, önceki yıllarda Balkan Klinik Laboratuvarlar Federasyonu (BCLF) Başkanlığı, Dünya Klinik Kimya ve Tıbbi Laboratuvarlar Federasyonu (IFCC) Yönetim Kurul üyeliği ve Kongre ve Konferans Komite Başkanlığı görevlerinde de bulundu.

Meslek yaşamına pek çok ulusal ve uluslararası ödül sığdıran Özben, 2009 yılında TÜBİTAK tarafından “Sorumlu olduğu alanda; yabancı dil ve teknik bilgi seviyesi üst düzeyde, bilgi birikimleri ile hedef kitlesine motivasyon ve vizyon kazandırabilen, sunum ve bilgi aktarımında yetkin, ülke içi ve dışı organizasyonlarda etkili, doğru ve aktif iletişim kanallarını kurabilen, ülkemiz çıkar ve önceliklerini göz önünde bulundurarak hareket eden ve bu yollarla ülkemiz kuruluşlarının programlarda yer almasını sağlayan uzmanlar” olarak tarif edilen Uluslararası Temsilci olarak görevlendirildi. Özben ayrıca 2016 yılında Amerikan Akademisi tarafından verilen Bilimde Mükemmellik “Scientific Excellence” ödülüne layık görüldü.

Eğitim hayatında Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi’nin son derece müstesna bir yeri olduğunu belirten Prof. Dr. Tomris Makinacı Özben 46 yıla uzanan meslek yaşamını, üniversite döneminde edindiği tecrübeler ve kazanımların hayatını nasıl şekillendirdiğini, bilimsel araştırmaya olan bitimsiz merakını anlattı.

 

‘’Bizim kuşağımız çok nitelikli bir eğitim aldı’’

‘’İlkokul, ortaokul ve liseyi İzmir Karşıyaka’da devlet okullarında birincilik dereceleriyle tamamladım. Liseyi bitirdiğim dönemde Robert Kolej, ODTÜ ve üniversite giriş sınavları ayrı yapılıyordu. Hepsinden çok yüksek puanlar almama karşın Robert Kolej Kimya Mühendisliği’ni tercih ettim. Okulun Öğrenci İşleri Müdürü Mümin Tansever’in daveti üzerine İstanbul’a gidip Robert Koleji gördükten sonra üniversite eğitimime orada devam etmeye karar verdim. İngilizce’den muaf olabiliyordum ama ilk sene hazırlık okumaya karar verdim. 1969-1970 döneminde hazırlık okulundan sonra 1970-71 yılında Kimya Mühendisliği dalında eğitimime başladım ve dört yılın sonunda mezun oldum. 1971 yılında Boğaziçi Üniversitesi resmi olarak kurulmuştu. Biz başladığımızda Rektörümüz, 1968-1971 yıllaı arasında Robert Kolej başkanlığını üstlenen John Scott Everton’dı. Biz o dönem bir yıl Arnavutköy Amerikan Koleji’nin yurdunda kaldık ve oradan okula gidip geldik. Çok güzel dönemler geçirdik. Şimdi dönem arkadaşlarımızla kurduğumuz bir whatsapp grubumuz var, o yılları konuşuyoruz, aramızda haberleşiyoruz. Pandemi sürecinde daha sık haberleşir olduk. Bizim kuşağımız çok kaliteli bir eğitim aldı, bize her şeyin en iyisi sunuldu. Kütüphane, sinema, tiyatro, spor, tüm imkanlara sahiptik. Ayrıca o yıllarda Türkiye’de öğrenci boykotları oluyordu ancak olaylar bizi etkilemedi. Belki biraz izole yaşadık, ama çok güzel bir öğrencilik dönemiydi’’.

Başarılar ve ödüllerle dopdolu bir meslek yaşamı

Üniversiteden mezun olduktan sonra 1975 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalında Biyokimya ve Klinik Biyokimya Tıpta Uzmanlık ve Doktora eğitimlerine başlayan Tomris Makinacı Özben bu eğitimleri tamamladıktan sonra 1983 yılına kadar aynı anabilim dalında kariyer çalışmalarına devam ediyor. YÖK kanununa göre kariyer yapmak ve bir üst ünvana geçebilmek için üniversite değiştirme şartı getirilince 1983 yılında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalına Yardımcı Doçent olarak geçiyor ve tüm kariyer yaşamını Akdeniz Üniversitesi’nde sürdürüyor.

Akademik yaşamı süresince pek çok lisans ve lisans üstü öğrencinin eğitimine katkıda bulunan Özben, Tıpta Uzmanlık, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimi yapan pekçok öğrencinin Danışman Öğretim Üyesi oluyor.

Tüm bunların yanı sıra halen dünyanın en eski üniversitelerinden 1175 yılında kurulmuş İtalya Modena ve Reggio Emilia Üniversitesi’nde Klinik ve Deneysel Tıp Doktora Programında ve Afrika Zimbabwe Üniversitesinde mezuniyet sonrası Master ve Doktora programlarında Supervisor olarak ve sınav jürilerinde görevlerini sürdürüyor.

Özben’in meslek yaşamı boyunca üstlendiği idari görevler arasında ise Akdeniz Üniversitesinde Rektör Yardımcılığı, Akdeniz Üniversitesi Senatosunca seçilen Üniversitelerarası Kurul Üyeliği, Üniversitelerarası Kurul Doçentlik İtirazlarını Değerlendirme Komisyon Üyeliği, Tıp-Sağlık Bilimleri Eğitim Konseyi Komisyon üyeliği, Akdeniz Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Başkanlığı, Bilgisayar Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kurulu Üyeliği, Akdeniz Üniversitesi Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri Komisyon Başkanlığı, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Merkez Laboratuvarı Genel Koordinatörlüğü ve Biyokimya Laboratuvar Direktörlüğü, Biyokimya Anabilim Dalı Başkanlığı ve İlaç Araştırmaları Etik Kurul Üyeliği bulunuyor.

1997 yılından itibaren Türkiye’de ulusal ve uluslararası pekçok kongre, toplantı, çalıştay ve kurs düzenleyerek Türkiye’nin tanıtımına katkılar sunan Özben’in organizasyonunu üstlendiği kongreler arasında ise Tıbbi Laboratuvarlar Federasyonu Dünya Kongresi, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Kongre Bürosu tarafından düzenlenen Dünya Kongre Büroları Kongresi bulunuyor. Özben halen Avrupa ve Dünya Tıbbi Laboratuvarlar Federasyonlarının kongre organizasyonlarında görev alıyor.

Özben’in çalışma alanlarından bir diğeri ise Yüksek Etki Faktörlü Uluslararası birçok Bilimsel Derginin Editör ve Editörler Kurul Üyelikleri.  Özben ayrıca Sırbistan, İtalya ve İsrail’in Üniversite, Eğitim ve Araştırma Bakanlıklarına ve TÜBİTAK’a sunulan araştırmalar için Proje Hakemliği görevine de halen devam ediyor.

‘’Disiplinlerarası eğitim almanın sayısız avantajını yaşadım’’

Prof. Dr. Özben, akademik çalışmalarının ve uluslararası federasyonlarda aldığı üst düzey görevlerinin yanı sıra uluslararası kongrelerin planlanması, organizasyonu ve tanıtımı gibi oldukça zahmetli süreçler gerektiren çalışmalara imza atarken Boğaziçi Üniversitesi’nde aldığı disiplinlerarası eğitim yaklaşımının önemli avantajlarını bizzat tecrübe ettiğini anlatıyor:

‘’Dünya büyük bir değişim içinde ve bizim buna ayak uydurmamız lazım. Bazı kısır sınırlayıcı tartışmalardan çıkmamız gerekiyor. Vizyonunuzun çok geniş olması lazım, çünkü başka alanlardan öğrendiğiniz şeyler sizin görüşlerinizi etkiliyor, çalıştığınız alanı dönüştürüyor. Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi bize bu bakış açısını verdi ve disiplinlerarası olmayı öğreterek bizi dünyayla yakınlaştırdı. Öğrencilik yıllarımızda mühendislik alanında olmamıza rağmen, ekonomi, hukuk, beşeri bilimler (Humanities)’den Eski Anadolu medeniyetlerine kadar çok farklı alanlarda son derece seçkin dünya çapında akademisyenlerden dersler aldık. İkinci dil olarak aldığım Almancam neredeyse ingilizcemin önüne geçti. Bu eğitimin ileriki hayatımızda çok faydasını göreceğimizi o yıllarda bilemezdik. Fakat ben uluslararası kongreler düzenlerken ülkemizin tarihi, coğrafyamızın ev sahipliği yaptığı medeniyetler konusunda edindiğim bu bilgilerden çok yararlandım. Ayrıca kongre organizasyonu, finansal operasyonlar gibi konularda da yine Robert Kolej döneminde gördüğümüz finans ve ekonomi derslerinden gelen birikimi kullandım. Kısacası üniversite eğitimimiz sayesinde çok farklı konularda bilgi edinme şansımız oldu ve bu birikim meslek hayatımda bana son derece güzel fırsatlar sundu’’.

‘’Zorluklarla mücadeleyi öğrenmek aslında bir eğitim’’

Prof. Dr. Tomris Makinacı Özben’in çok yoğun bir tempoda sürdürdüğü meslek hayatındaki başarılarının arkasında yaptığı işe duyduğu tutku var. Tüm bu başarılı ve yoğun çalışmaların yanı sıra, Kardiyoloji, Nöroloji ve Ortopedi-El Cerrahı alanında kariyer yapan üç doktorun annesi olan Prof. Özben  gençlere şöyle sesleniyor:  

‘’Hangi işi yaparsanız yapın severek yaparsanız sonuç alıyorsunuz. İşinizden zevk alıyorsanız zaten o artık iş olmaktan çıkıyor bir hobiye dönüşüyor. Önünüze hangi zorluk çıkarsa çıksın hiç yılmayın. Karşınıza çıkan zorluğu aşmak da bir eğitim. Size güç veriyor. Bu yüzden gençlerimiz hiç karamsar olmasınlar. Bizim onlara karşı sorumluluğumuz ise onların önünü açmak. Ben bu çerçevede Foundation for Emerging Nations Vakfı’nın Mütevelli Heyet üyesi olarak gelişmekte olan ülkelerden gençlerin gelişmiş ülkelere gitmelerini sağlıyarak onların eğitimlerine ve kariyerlerine katkıda bulunmaya çalışıyorum.

Ayrıca her şeyden önce iyi ve dürüst insan olmak çok önemli. Akademik unvanlar, yaptığınız yayınlardan önce iyi, faydalı ve dürüst insan olmak geliyor. Önemli olan kendinizden sonraki kuşaklara bilginizi, birikiminizi aktarmak. Gençlerin yolunu açmak. Ayrıca bir diğer önemli konu da iyi derece yabancı dil bilmek.  Bizim ülkemizde insanlar biraz çekingen davranıyor bu konuda. Dünyayla daha fazla entegre olmak için yabancı dil bilgimizi geliştirmeliyiz. Ülkemizi geliştirmek adına hepimizin çok daha fazla mücadele vermesi gerekiyor. Bunun için her beraber bu dünyayı düzeltmeye, ileriye götürmeye çalışmamız gerektiğine inanıyorum’’.