Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü 2000 yılı mezunu Murat Katran: “İnandığınız fikir için kulaklarınızı kapatın ve ilerleyin”

Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü 2000 yılı mezunu Murat Katran, girişimci olmak isteyen genç Boğaziçililere kulaklarını kapatıp inandıkları fikirlerini gerçekleştirmek için devam etmeleri gerektiğini söylüyor.
Serkan Karakoyun

“Mezun Söyleşileri”nin bu bölümünde dünya çapında tanınan parfüm firması Nishane’nin kurucusu Katran ile Boğaziçi yıllarını ve girişimciliği konuştuk.

Boğaziçi ile yolunuz nasıl kesişti?
Küçüklükten beri en iyisi olmayı hedefleyen bütün öğrencilerin Türkiye’deki hedefi Boğaziçi Üniversitesi’dir. Ben de buna göre çalışmalarımı yaptım ve Boğaziçi’ni kazandığımı duyduğum gün hayalim gerçekleşmiş oldu. Çok mutlu bir şekilde okudum. Ben zaten oldum olası hep iddialı bir insandım ama Boğaziçi Üniversitesi etiketi bile bu iddiayı size hiçbir şey olmadan kanıtlama şansı veren bir durum oluşturuyor. Çok önemli, çok işlevsel bir hale geliyor. Eğitimin kalitesi, kampüslerin mükemmelliği, ortamının güzelliğinin yanı sıra size Boğaziçili olmak ekstradan da bir sürü bu tarz katkılarda bulunuyor. Bunu çok iyi harmanlayıp, “Ben en iyisini yapan biriyim, gördünüz değil mi?” etiketini üzerinize aldıktan sonra iş hayatında da en iyisini yapmamanız mümkün değil. Yeter ki bu güveni, Boğaziçi’nin size vermiş olduğu bu etiketi en iyi şekilde kullanalım ve dünyadaki bütün engelleri aşalım, aşıyoruz da.

“KULAKLARINIZI KAPATIN”
Girişimcilik için nereden başlamalı?

Bir kere yüzde yüz inanmak. Biraz önce de bahsettik, bizim markamızın adı Nishane. Markamızın adıyla ilgili parfüm pazarında, güzellik sektöründe, lüks bir alanda Türk markası oluşumuzla ilgili çok negatif söz duyduk. Bunlara tamamıyla kulakları kapamak gerekiyor. Bir fikri beğendiysen bir gram bile şüphe etmeden en iyisini bunu yapacak olan sensin. Biz maddi ve manevi çok büyük eksilere geçtik. Çok büyük zorluklarla karşılaştık. Ama şu an ortağım Mert Güzel ile dönüp bakıyoruz bu zorlukları yaşadığımız dönemlere, birinde bile uykumuzun kaçtığı olmadı. Neredeyse deli cesareti denilebilecek şekilde cesaretliymişiz. Çünkü hep biliyorduk ki biz hazırlığımızı çok iyi yaptık, iyi bir ürün ortaya çıkardık, farklılığımızı ortaya koyduk. Bütün bunları yaptıktan sonra gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.

Boğaziçi Üniversitesi’nden ne yapmadan mezun olmamalı?
Maddi koşullar buna izin vermeyebilir ama arkadaşlarla gezmeden mezun olmayın. Okula daha çok zaman ayırın. Çünkü hayatınızın en güzel zamanlarından biri bu. Gerçekten bu okulun havasını almak, arkadaşlarla beraber olmak çok ayrıcalıklı. Mümkünse de tiyatro gibi size iş hayatında da çok faydalı olacak, disiplini kazandıracak alanlarla uğraşın. 

“BOĞAZİÇİLİLER HER ŞEYİN EN İYİSİNİ HAK EDİYOR”
Boğaziçililer için ne dilersiniz?

Boğaziçililer her şeyin en iyisini hak ediyor. Bu kadar büyük rekabetin yaşandığı, bu kadar kalabalık bir ülkede, bu ülkenin en elit okuluna girmek bir kere başlı başına alkışlanmayı hakedecek bir durum. Bunun hakkını vermelerini diliyorum ve iş hayatında da bütün pozisyonların onlara açık olduğunu bilmelerini istiyorum. Dünyayı dolaştıkça da görüyorum ki dünyadaki eş değerlerimizden hiçbir eksiğimiz yok. Aksine çok büyük avantajımız var. Bu değerleri sonuna kadar kullanmalarını dilerim. Her şeyin en güzeli olsun.