Etki yatırımının geleceği Boğaziçi’nde konuşuldu

Etki Yatırımı Danışma Kurulu’nun (EYDK) düzenlediği Etki Yatırımı Zirvesi, Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliğinde alandan uzmanları buluşturdu. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın da katıldığı toplantıya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da destek ve tebrik mesajı gönderdi.

Türkiye’nin etki yatırımı hikâyesini şekillendirmek ve ileriye taşıma hedefiyle faaliyetlerini sürdüren Etki Yatırımı Danışma Kurulu (EYDK), Etki Yatırımı Zirvesi’nin ilkini Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs’te yer alan Albert Long Hall Binası’nda düzenledi. Etkinliğe Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat ile Etki Yatırımı Danışma Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Müderrisgil ile Türkiye ve dünyadan uzmanlar katıldı.

“ZİRVENİN KİLOMETRE TAŞI OLACAĞINA YÜREKTEN İNANIYORUM”

Zirvede konuşan Endüstri Mühendisliği Bölümü 2008 yılı mezunu Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliğindeki programın Türkiye’nin sürdürülebilirlik politikaları açısından çok anlamlı olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Ülkemizin büyük cazibe merkezi haline gelmesinde önemli bir kilometre taşı olacağına yürekten inanıyorum. Bu açıdan bugün bir araya geldiğimiz zirveyi çok anlamlı buluyorum. Zirvenin sürdürülebilirlik odaklı kalkınma yolculuğumuza ivme kazandıracak yeni iş birliklerine vesile olmasını temenni ediyorum. Dünya, savaşlar, ticaret ve teknolojileri korumacılık, salgınlar, iklim değişikliği, afetler, gıda, su, enerji, ham madde krizleriyle zorlu bir dönemeçten geçiyor. Daha çok tüketim hırsı daha fazla konfor arayışı ve sınırlı kaynakların kontrolsüz harcanmasına bağlı olarak toplumlar bir dar boğazdan geçiyor. Gelir ve servet dağılımda makasın daralmasında neden olan küresel ekonomik düzen ya da düzensizlik, sosyal maliyetleri beraberinde getiriyor. Sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomi modelinin inşası gelecek nesillerimize yaşanabilir bir dünya bırakmak ve tabiattaki bozulmanın daha fazla geri dönülemez düzeye ulaşmasına mani olmak için aciliyet arz ediyor. Türkiye olarak sürdürebilirliği, kaynak verimliliğini, yenilikçilik ve girişimci insan kaynağımızı güçlendirerek ülkemizin küresel ileri teknoloji üretim merkezine dönüştürme gayretindeyiz. Bilgi temel ekonomimizi güçlendiriyoruz. Refahın yurtta dengeli bir şekilde dağıtılması için çaba gösteriyoruz. Özellikle dijital ve yeşil dönüşümün sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde yararlanarak iş birlikçilerimin rekabetçiliğini arttırıyor, istikrarlı büyümemize hız kazandırıyoruz.”

Küresel ekonomik sistemdeki değişimlere paralel olarak yatırımcıların giderek daha fazla sosyal ve çevresel etki oluşturmaya odaklandığını da sözlerine ekleyen Bakan Kacır, "Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası iş birliği ile 300 milyon euroluk finansmanı dijital dönüşüm ihtiyaçlarını tespit eden ve yol haritalarını oluşturan KOBİ’lerimizin hizmetine sunuyoruz. Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm destek programlarıyla sanayinin yeşil ve dijital dönüşümüne yönelik yatırımları öncelikli yatırımlar kapsamında değerlendireceğiz. Dünya Bankası iş birliğiyle 450 milyon dolar bütçeli yeşil sanayi projesinde KOBİ’lerimiz öncelikli olmak üzere imalatçılarımızın yeşil inovasyon, yenilebilir enerji kaynak verimliliği gibi alanlarda Ar-Ge ve yatırım faaliyetlerini destekliyoruz. Sürdürülebilirlik kavramı her alanda olduğu gibi finans dünyasında da giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu bağlamda sürdürülebilir finansal araçlar ve etki yatırımı, sosyal ve çevresel kazanımlar elde etmeyi amaçlayan bir strateji olarak öne çıkıyor. Finans sektöründeki bu dönüşüm toplumsal ve çevresel sorumluluğun bilincinde olan yeni bir yatırım perspektifi sunuyor. Ülkemizde potansiyelini ortaya koyarak doğu ve batı arasında köprü görevi ile etki yatırımı için bölgesel pazara giriş noktası olma yolunda önemli bir rol üstleniyor" ifadelerini kullandı.

“ETKİ YATIRIMI DNA’MIZDA VAR”

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat da Türkiye’nin DNA’sında etki yatırımı yaklaşımının uzun zamandır olduğunu vurgulayarak, “Eskiden Anadolu’da toprağa tohum atılırken kurda, kuşa ve aşa denirdi. Aslında bu söz tarlaya atılan tohumun bizim için sadece üretim perspektifinden değil, hem çevresel etkisine hem de sosyal paydasını içeren toplumun motivasyonun çok güzel örneği” diye konuştu.

Etki Yatırımı Danışma Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Müderrisgil de Cumhurbaşkanlığı ve çeşitli bakanlıklardan aldıkları uluslararası destekle üç yıl önce kurulan Etki Yatırımı Danışma Kurulu ile çok önemli yol aldıklarını vurguladı. Türkiye’de etki yatırımın anlayışının daha da gelişmesi ve bu alandaki payın daha da büyümesi için çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.