BOUN Tarım’ın ev sahipliğinde “Sürdürülebilir Tarım ve Gıda Zirvesi” düzenlendi

30 Mayıs tarihinde altı oturumdan oluşan “Sürdürülebilir Tarım ve Gıda Zirvesi”, Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlendi. Tarımda üretim ve tedarik zincirinin, tarımsal üretimde verimliliğin ve sürdürülebilir tarımın ele alındığı zirvenin ilk oturumu, ekonomist, gazeteci ve yazar Meliha Okur’un moderatörlüğünde TürkTraktör Satış Direktörü Rehda Cem Akyüz, TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu ve HekAgro Solutions Yönetim Kurulu Başkanı Enis Hekimoğlu’nun katılımıyla gerçekleşti.

Sürdürülebilir tarım ve bağımsız gıda için adımlar, Türkiye ve dünyada tarım, tarımsal üretimde verimlilik için sürdürülebilirlik, tarımdan gıdaya tedarik zincirinde yönetimler ve çözümler, sürdürülebilir tarım için gelecek senaryoları ve beklentiler, sürdürülebilir tarım için biyolojik mücadelenin önemi gibi başlıkların tartışıldığı zirveye, BOUN Tarım ev sahipliği yaptı. İlk oturumdan satırbaşları ise şöyle:

“ÇEVREYE VERDİĞİMİZ ZARARI EN AZA İNDİRMEMİZ GEREKİYOR”

2050 yılında dünya nüfusunun, şehirleşmenin ve bunlara bağlı olarak gıda tüketiminin artacağına dair projeksiyonda bulunan Rehda Cem Akyüz, 2016’dan beri yaklaşık 500 bin hektar ekilebilir alanın yok olduğunu söyledi ve konuşmasına verimliliğin nasıl bir çerçevede ele alınması gerektiğini anlatarak devam etti:

“Ben verimlilikle ilgili üç şeyden bahsedeceğim. İlki tarım yaparken kaynakların verimli kullanımıyla ilgili. İkincisi gıda israfının azaltılması gerekiyor. Üçüncüsü de çevreye verdiğimiz zararı en aza indirmemiz gerekiyor. Yapılan bütün tarımsal faaliyet artık traktörle ve çeşitli ekipmanlarla yapılıyor. Türkiye’de yaklaşık 2 milyon traktör var ve bu traktörlerin ortalama yaşı 25. Yaşı 25 olan bir traktör en başta güvenlik normlarından yoksun. Ayrıca bakım ve onarım masrafları çok yüksek olduğundan çiftçilerimiz giderlerden dertli. Son olarak da yakıt sarfiyatı çok yüksek. Burada motorların hem yüksek verimlilikte olması hem de yüksek emisyon seviyesine sahip olarak çevreyi daha az kirletmesi çok önemli.”

“DÜNYADA TARIM ALANINDA BÜYÜK BİR DEVRİM YAŞANIYOR”

Tarım üreticiliğinin dünyadaki durumundan bahseden Sencer Solakoğlu, “Herkes tarım yapmak zorunda değil. Milyonlarca çiftçiye ihtiyacımız yok ama belli bir miktar gıdaya ihtiyacımız var. ABD’de milyonlarca işletme varken yalnızca 29 bin 600 çiftçi var. Türkiye’de milyonlarla ifade edilen sayıyla karşılaştırınca afaki farkı görüyoruz. Avustralya’ya baktığımızda hayvancılık işletmeleri 5 binlere kadar düşmüş durumda. Ama üretimleri tarih boyunca yaptıkları en yüksek sayılara ulaşmış durumda. Bir yandan da Güney Afrika ülkelerinde sübvansiyon ve devlet desteği olmadan ciddi anlamda tarım yapılabiliyor. Yeni Zelanda gibi bir ada ülkesi dünya süt pazarının yüzde 20’sinden fazlasını kontrolü altında tutabiliyor. Bu alanda büyük bir devrim yaşanıyor esasında ve bu devrimde biz ne yazık ki rol oynayan değil devrimin seyircisi olan taraftayız. Bu yüzden bu devrimi yaşarken çok zorlanıyoruz.” diyerek Türkiye’nin tarım alanındaki durumuna da değindi.

“DOĞAL KAYNAKLARIMIZI KAYBEDERSEK TARIMSAL ÜRETİMİ SÜRDÜREMEYİZ”

Pandemiyle sağlıklı beslenmenin önem kazandığını ve buna paralel gıdaya erişim konusunun da çokça tartışıldığını belirten Enis Hekimoğlu sürdürülebilir tarımı ve kalkınmayı anlattı:

“Tüm toplumlar ve ülkeler, karbon ayak izi bırakmadan, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını tehlikeye sokmadan bugünün ihtiyaçlarını üretebilen sürdürülebilir kalkınmaya yöneliyorlar. Gelişmiş ülkeler kendi kendilerine yetebilmek için inovatif her türlü çalışmayı hızla yapıyorlar. Türkiye’de de sürdürülebilir tarımdaki temel dört ilke üzerinden çalışmalarımıza ağırlık verirsek kendi kendimize yetme konusunda yol kat etmiş oluruz. Bu dört ilkeden ilki ekonomik sürdürülebilirlik. Çiftçi kârda değilse tarım olmaz, bitkisel üretim olmaz. Diğer bir ilke çevre dostu olması. Kullanılan kimyasalların ve tarımın çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması gerekiyor. Üçüncüsü sosyal sürdürülebilirlik. Yapısal sorunlar, üretici birlikleri, hedefler ve sonuçlar hala Türkiye’de tartışılıyor. Son ilke politik destekleme. Şu an bu dördü arasındaki en önemli mesele çevresel sorunlar. Kaynak, çevre çünkü. Doğal kaynaklarımızı, çevreyi kaybedersek tarımsal üretimi sürdüremeyiz.”

Diğer oturumlar ve konuşmacılar ise şu şekildeydi:

“Tarımın İzini Sürenlerden Zirve Buluşması”

Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, tarihçi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, belgesel film yapımcısı Coşkun Aral

“Tohumdan Hasada Üretim Zincirinde Beklentiler ve Çözümler”

 TürkTob Başkanı Savaş Akcan, Kuzey Tohumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Ündücü, ADAMA Turkey CEO’su Cenk Saraçoğlu

“Tarımdan Gıdaya Tedarik Zincirinde Yönetimler ve Çözümler”

BOUN Tarım ve Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret bölümünden Prof. Dr. Arzu Tektaş, DenizBank Tarım Bankacılığı Grubu Pazarlama Grup Müdürü Canan Aytekin, SEMAK Makine Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Keleş

“Sürdürülebilir Tarım için Gelecek Senaryoları ve Beklentiler”

UPL Ziraat Türkiye Ülke Müdürü Murat Yahyaoğlu, TMMOB ZMO Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık